Bir süredir bilgisayar başından uzaktaydım. Yazacak çok şey birikti ancak birikenlerden değil, çok kısa ama öz bir konuya değineceğim.
“Yurtta sulh, cihanda sulh”…
20. yüzyılın tartışmasız en mükemmel lideri Mustafa Kemal Atatürk tarafından söylendi. Bir asker, Türk milletine tarihi köklerini tanıtan ve demokrasiyi tattıran bir devrimci tarafından.
Şimdi beyaz perdeleri alıp “kefenle geldik” diyenlerin, “şu kadar güne Şam’dayız, Moskova’dayız, namaz kılarız” dediklerini duyunca…
İstanbul’da terör saldırısı oldu. Sonrasında yaşanan gelişmeler sanıyorum bir çoğunuzun ağzına o hiddet dolu sözlerinizi tıkayarak geri yutturmuştur. “Fransa’da olunca destek var bize yok” falan diyordunuz. Ancak bütün dünya, hatta Ruslar dahi bize destek çıktı.
Şu görseller sanıyorum bayrak dikmek ve namaz kılmak gibi eylemlerin “savaşla, kanla, şiddetle” değil; barışla, dostlukla, birlikte çalışarak gerçekleştirileceğinin en büyük kanıtıdır.
Desteklerini esirgemeyen tüm sanatçılara, ülkelere, topluluklara saygı ve en derin barış isteklerimizi kişisel olarak iletiyorum.
Kuveyt Kuleleri kırmızı beyaz oldu
Bosna Hersek – Mostar Köprüsü
Amsterdam Kraliyet Sarayı – Hollanda
Eyfel Kulesi – Fransa
Meksika Dışişleri Bakanlığı – Kırmızı Beyaz
Tiflis Kuleleri – Azerbaycan
Berlin Kapısı – Almanya
Fransa Parlementosu saygu duruşunda bulundu
Portekiz – Polonya UEFA çeyrek final maçında saygı duruşu
Moskova Büyükelçiliği – Rusya
Can Azerbaycan – Bakü Kız Kulesi
**
Gönlü barış ve kardeşlikten yana olan, zor günümüzde yanımızda olan, mevcut iktidarın yaptığı yanlışlara rağmen Türk milletiyle birlikte dik duran bütün devletlere, topluluklara ve bireylere sonsuz teşekkürler.
Terör, küresel bir sorundur. Dini, dili, rengi, politik görüşü yoktur! Birlikte, birleşerek çözeceğiz.
YURTTA SULH, CİHANDA SULH sözü ışığımız olacak.